Etiketler

, ,

Karadağ’ın en fazla ziyaret edilen şehirlerinden. Kotor’dan daha basit bir düzleme yerleşmiş eski kenti ve neredeyse tamamında dolaşabildiğiniz duvarları var.

Haritada görülecek bir sürü nokta gösterilmiş fakat bunların bir kısmı sadece bir tanecik taştan ibaret filan. Görün tabii ama beklentileriniz çok yüksek olmasın.

Örneğin ‘Roman Altar’ yazısını görünce devasa bir şey bekliyorsunuz bizdeki Zeus Sunağına filan alışık bünyelerle. Ama en azından o kadarcık bir şeyi bile adamların nasıl koruyup önemsediklerini görmek açısından önemli.

Kalenin olduğu bölümü gezmek keyifli. Citadela Budva bir Orta Çağ yapısı. İçinde ‘Denizcilik Müzesi’ denen oda Kotor’dakiyle kıyaslanamayacak kadar sıradan ama kütüphanesi görkemli.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Biletini kaleye bağışlayan her bininci kişiye romantik akşam yemeği vadetmişler ama bizden başka turist yoktu ki bininci olalım.

Hatta dört katlı Budva Müzesinin tamamını kameralar eşliğinde gezmemize rağmen kimse bizi fark etmedi de çıkarken zorla bir görevli bulup giriş ücretini ödedik: 2 Euro.

Bu müzeyi gerçekten öneririm.

Onun dışında da, çoğu Orta Çağdan kalma yapıların güzelliği Budva’yı Budva yapan.

Üç boyutlu haritalarından alıp hepsini aynı günde dolaşabilirsiniz.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Ama Santa Maria in Punta Kilisesine bakan bir sahil kafesine oturup içeceğinizi yudumlayarak güneşi batırmayı ihmal etmeyin.

Yani koca koca bina inşaatları hızla yükselen turistik Budva oldukça güzel ve mutlaka görülesi bir yer ama Kotor varken biraz ikinci planda kalıyor gibi. Ben Kotorculardanım 🙂

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Not: Budva’nın karşısındaki Saint Nicholas (Sveti Nikola) adasına tekneyle ulaşım mümkün ama hiç de gerekli görünmedi gözüme. Gençliğin ‘Hawaii Adası’ da dediği ada, yaz kalabalığından nispeten uzakta kalan plajlarıyla ünlüymüş ama sırf güzelliği için Antalya’ya yerleşmiş birisine çok da fazla anlam ifade etmiyor. Bazı kaynaklardan okuduğuma göre adayı kalkındırma yönünde çalışmalar varmış (ki muhtemelen bu da ‘inşaat’ demek).

Bir not daha: Değerli yazarları Stjepan Mitrov Ljubiša için anıt ev var, ama arşiv binası olarak da geçen evi kafeleşmiş yapılar arasında tespit etmek hayli güç oluyor. Yazarın 1824 yılında doğduğu evin giriş katı hem arşiv niteliğindeki dökümana hem de yazara ait bazı eşyalara ev sahipliği yapıyor. İki ilköğretim okulu bir de lisesi bulunan Budva’daki okullardan birine de değerli yazarın ismi verilmiş.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

*************
Müze için linkler: Montenegro Card  &  Budva Travel