Etiketler

, , , , , ,

Ellinci yaşımı kutluyorum bu sene, bir dizi etkinlikle! Sıkıldık kaç yıldır üzerimizdeki ağırlıklardan. Yeni doğmuş bebekçesine çıplak, yeniden selamlayasım var hayatı, yeniden tanışasım!

Gazetem de yeniden doğacağının müjdesini verdi bu sene! Mutluluğumu, heyecanımı anlatamam. Yok mu başka gazete? Var! Hem de istemediğim kadar çok. Ama bu, bizimkisi. Gönülden bağlı olduğumuz. Sıkıntısı olup içine kapanınca hemen gidip başkasıyla aldatamadığımız.

Dedim ya: Elli yaş. Alışkanlıklarım akrabalarımdan daha yakın. Kokusunu duymadığım gün mutsuz olduğum aşklarım var. Yeni doğan güne karışmış umut kokusu gibi. Cezvede köpürmüş kahvemden boş kalan elin usulca çevirdiği kitap sayfalarından sızan büyüleyici koku gibi. Tavşankanı çayımla buram buram hemhal olmuş gazetemin mürekkebi gibi.

Karşılıklı felsefi tartışmalar yapmışız gibi yazılarla doludur kitaplarımın kanlı canlı sayfaları. Müzik listesi oluşturmayı değil radyoda ne çıkacak diye beklemeyi, “sıradaki senin olsun” demeyi, sunucuya laf yetiştirip sonra da “öff çok konuşuyor” diye söylenmeyi severim. Dostlarla zoom yapmayı değil, bir sofrada toplanmayı dilerim. Haber başlıklarının ayrıntıları için linklere tıklamayı reddediyor ellerim. Kartım bile yok, gayet temaslı paralarla alışveriş ederim.

Ama kendi gezegenimizde tek başımıza yaşamadığımıza göre, kripto parayı da bilir gözlerim, NFT’yi de tanır bilincim, Metaverse’e de dalar düşlerim. Aşkımız kokularımızdan kopmasak da bunları da bilmek zorundayız. Dünya Metaverse’e taşınmışken biz evde tek başımıza oturamayız. Pek çok insan şu güzelim dünyamda bir avuç toprağa sahip olamamışken ‘çağdaşları’ sanala geçti, arşın arşın yer kapatıyor Monopoly misali, haritada yer beğene beğene. Gerçi konserler, sergiler, konferanslar ve daha neler neler gerçekleştiriliyor evrenin ötesinde yaratılan sanal alemde ama işte biz yine eski alışkanlıklarımızı taşıdık ‘yeni dünya’ denen öte evrene de.

Bir şeylere sahip olamadığı için babayı-atayı suçlamaya alışık olanlarımız çoktan düştü ‘ucuza arsa kapatma’ telaşına; ileride çocukları tarafından suçlanma korkusuyla: “Zamanında babam şuradan bir arsa alaydı…” Kötü haber; Boğaz’ın iki yanı ve Antalya Kaleiçi gibi yerler çoktan kapılmış santim santim. İyi haber; henüz sağda solda dutluklar var. Olmazsa başka platformdan alırsınız siz de.

İstediğim an dünyanın herhangi bir yerinde hissettirmesini ve sürpriz kanal dinleyebilmeyi sevdiğim Radio Garden adlı siteye girince, erişime engellendiğini görüp üzüldüm dün… Manuel radyomdan pek bir kanal çıkamıyor çünkü artık maalesef. İster istemez Metaverse’ü düşündürdü bu durum bana. İster misiniz Ege’de dünyanın coinini aktararak sahip olduğunuz koya erişim engeli kararı konsun? Gerçi biz, “Test lazımmış …. Değilmiş ….. Yok, lazımmış” gibi anî duyurulara anında adapte olabilme yönümüzü geliştirdik çok şükür. Dünyanın coinini bayılan adam da bir B planı geliştirmiştir elbet. Ben yine de ellerimi bulaya bulaya, dallarında çizile kanaya ve illa ki kahkahayla oynayabileceğim, kaplumbağa misali güneşlenebileceğim arsaları severim. Tanıdık kokuların kucağında rahat ederim. Ama yine de hoş geldin Metaverse! Heyecan veren tatlı kaçamak gibi.

Hoş geldin 2022. Hoş geldin gazetem! Hoş geldin 50 yaşım… Yeni doğmuş bebekçesine çıplak, yeniden selamlayasım var hayatı, yeniden tanışasım!