Etiketler
Çikolataya hayat veren Şef Gamze Baş merak ettiklerimi yanıtladı.
Bilkent Üniversitesinde lisans ve yüksek lisans çalışmalarını şeref derecesiyle tamamladıktan sonra özel üniversitelerde eğitim vermeye başlayan Gamze iyi bir edebiyatçıdır. Bilkent’te tanıştığım, özgünlüğüne ve özgürlüğüne hayran kaldığım bir kadın. Aynı zamanda sinemaya gönül vermiş bir sanat insanı. Farklı dillerdeki becerisini defalarca kanıtlamış, harika bir öğretmen. Yıllar sonra bambaşka bir alanda muhteşem başarılara imza attığını öğreniyorum: Çikolata Sanatı. Varşova’da düzenlenen World Chocolate Masters’ta rakılı çikolatasıyla dikkatleri çekerek ‘en iyi çikolata’ ödülünü almış. Ankara’da yürüttüğü birbirinden güzel çalışmalarla biberli, çörekotlu çikolata gibi lezzetler yaratmaya devam ediyor.
“Özlem Soydan: İşinden bunalan, pasta yapabileceği bir yer açma hayali kurar. Kolay mı bu Gamze? Bu sevdanın peşinden gitmesini önerir misin insanlara?
Gamze Baş: Hayır! Net bir şekilde hayır derim. …..”
Bilkent steplerinden çikolata vadilerine akan yolculuğu Çikolatanın Prensesinden dinlemek için: “Meslek Sohbetleri” sayfasına tıklayınız. “Hayır!” demesinin nedeni ve sohbetimizin devamı Oytun Türkoğlu’nun sitesinde.
Çikolatadan kahramanlar yaratıp yazdığı senaryolarda rol veren Sevgili Gamze, ‘girişimcilik’ niyeti olanlara, kendi deneyimleriyle ışık tuttu.
Tatlı Pazarlar. Babalar gününüz Datça bademli çikolatalı ve kutlu olsun 🙂
What a great story 😀😀
Oh I’m glad you enjoyed it! 😀 😀
Actually, it is an interview with a “Chocolate Artist”. She used to be a teacher, but now a well-known chocolate princess. So, I asked her some questions to get her opinion on entrepreneurship. The interview is not here, but on the link given here 🙂 I would love to translate it all, but… 😀
Thanks for stopping by and not hesitating to share your comment Charlie! I enjoyed your story, too.
Merhabalar,
Geç tanıştık fakat blogunuzu seviyorum, biliyorsunuz. 🙂 Mahzuru yoksa, sayfamdaki (www.albaraz.com) “Sevdiklerim” bölümüne eklemek isterim. (Menüde, sağ altta)
Sevgiler:)
Çok özür dilerim… Tabii ki hiç bir mahzuru yok. Sevinirim. Ne kadar kibarsınız. Ben o kadar kibar olamadım bu ara bir sürü bir şeyin peşinden koşuyorum, kusura bakmayın 🙂 Sorduğunuz için çok teşekkür ederim.
Estağfurullah olur mu öyle şey. Ben size sorduktan sonra yanıtınızı beklemeden koyacak kadar kabayım aslında:))
(Sakıncalı bulmayacağınızı tahmin edip risk aldım diyelim)
Kolay gelsin size koşturmalarınızda.
Teşekkürler.
Estağfurullah, lafı mı olur.. Teşekkür ederim.